Seth Godin’in “Mor İnek” isimli kitabından cümlelerin de şöyle yazıyordu : “Eksik olan şey, fikir değil, hayır. Eksik olan, o fikirleri hayata geçirme kararlılığı.”
Bu cümleler üzerine kitabı okurken hem cümlelerin altını çizdim sonrada bir süre üzerine düşündüm. Ne kadar doğru bir tespit dedim.
Hepimiz arkadaşlarımızla sohbet ederken, birbirimize fikirlerimizden zaman zaman bahsedebiliyoruz. Peki kaç kişi gerçekten bu fikirlerini hayata geçirebiliyor? İşte asıl önemli olan nokta da “o fikirleri hayata geçirme kararlığı” dediği en can alıcı kısım değil mi?
Fikirlerimizi hayata geçirebilme, kararlı olmaktan geçiyor.
Her başlangıçta, bitişte aslında karar vermekle başlıyor.
Peki karar vermemizi kısıtlayan şey nedir?
Ertelemeler, bahanelerin arkasına sığınmalarımız değil mi?
Bir fikrimizi hayata geçiremememiz aslında, bitmek bilmeyen bahanelerimiz.
Bahanelerin arkasına sığınmak yerine, harika olan o fikrimizi, ballandıra ballandıra anlattığımız o fikrimizi hayata geçirme kararını alarak yol alsak nasıl olurdu sizce?
Belki o fikrimizi hayata geçirdiğimizde, hayalimizdeki gibi bir sonuç alamamış olurduk evet. Hiç denememektense, bu başarısızlıkla sonuçlanan deneyimden bile başarılı bir ders çıkarabiliriz.
Kararlarımız, fikirlerimizi hayata geçirmemizi sağlıyorsa, karar vermenin hayatımız üzerindeki etkisini de bir düşünelim istiyorum.