Gözümün görebildiği kadar maviye baktım bugün. Masmavi denizin üzerinde neler vardı? Sadece gemiler yoktu elbette..
Martılar özgürce kanatlarını çırpıyor ve bazen, kendilerini rölantiye almış gibi, havada süzülüyorlardı. Sürekli kanat çırpamazlardı sonuçta. Arada bir derin bir nefes alabilmek için, dinlenmek, dinginleşmek gerektiğini biliyorlar gibi bunu otomatik bir şekilde yapıyorlardı.
Denizin üstünde bir tek gemiler, martılar yok tabiiki de. Bugün havada kara bulutlar olmasına rağmen yüreğimde güneş parlıyordu.
Güneş gözlüğümün arkasından etraftaki insanları izledim. İnsanların bir kısmı balık tutuyorlardı. Ben onları izledim.
Balık tutmak, sabır işi olduğunu düşündüm. İnsanlar belki günün 2-3 saatini, belki de tüm gününü balık tutabilmek için harcıyorlar bilemiyorum. Ancak günün sonunda balık tutamayacak olmaları pahasına, ya tutarsam umuduyla balık tutmak için çabalıyorlardı.
Bugün hava kapalı olmasına rağmen, ara ara yağmur çilemesine rağmen, rüzgar esmesine rağmen, “o balık bugün tutulacak” 🙂 diyerek tüm rağmenci ruhlarıyla misinasını sallamaya devam edenleri izlemek iç motivasyonumu arttırdı.
İçinizdeki güneşin her şeye rağmen, parlamasını diliyorum.🌞