Başarılı olmak, meşakkatli bir yolculuk. Ancak, bu yolcuğu yapan insanların çoğunun hikayesini dinlediğimizde, okuduğumuzda şahit oluyoruz ki, azimle çalışarak, hayatta karşılarına çıkan tüm engellere rağmen vazgeçmeyenler bu yolcuğu devam ettirebiliyorlar.
Başarı hikâyeleri, oldum olası hep ilgimi çekmiştir. Büyük başarılar kazanan insanların, hayatlarında karşılaştıkları engeller nelerdi?
Nasıl bu engellerin üstesinden gelebildiler? Nasıl bir ruh halindeydiler? Nelere rağmen başarılı oldular? Onların yürümeyi göze aldıkları bu başarı yolunda, biz neleri eksik yapıyoruz? Yaşadıkları şartlar neydi? Hangi yoldan gideceği konusunda nasıl bir seçim yapmışlardı?
Bu soruları daha da çoğaltabilirim. Çünkü beynimden başarılı olmak üzerine birçok soru geçiyor.
Şu ana kadar hayatımda, ilk ve tek olabilecek kayda değer, ölçülebilir olan büyük başarılara sahip olamamış olmama rağmen, neyi nasıl yaparsam kayda değer, insanlara faydalı olabilecek büyük bir başarı elde edebilirim konusu üzerine düşünüyorken, kitap yazma kararımla birlikte bu yaşadığım dünya üzerinde bir iz bırakıp, insanlara etki ederek, faydalı olmayı tercih ediyorum.
Aslında hayatta her şey, insanın öncelikle bir adım atabilmesi için, ne yapmak istediğine karar vermesi ve en önemlisi ise kendine inanması ile başlar.
Kendimize inanmazsak, bunu gerçekten bizim için etrafımızda yapacak hiç kimse yoktur. Ancak biz, kendimize inanarak, çalışarak, mücadele ederek, yaptığımız her işin sonunda başarıya ulaştığımıza inanıyorum.
Evet, belki küçük başarılarla başlayacak her şey. Fakat, büyük başarıların da küçük adımlarla başladığına inanıyorum.